İmplant Tedavisi Hakkında Merak Edilenler

Diş kaybı, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Uzman Diş Hekimi Serap Özdamar, eksik dişlerin yerine uygulanan diş implantı tedavisinin ne olduğu, nasıl uygulandığı ve tedavi sürecindeki önemli noktalar hakkında bilmeniz gerekenleri anlatıyor.

Düzenli diş hekimi kontrolleri ve doğru ağız bakımı ile dişlerimizi uzun yıllar sağlıklı tutmak mümkündür. Ancak zaman zaman travmalar, ihmal ya da bazı sistemik hastalıklar nedeniyle diş kayıpları yaşanabilir. Böyle durumlarda hem fonksiyonel hem de estetik açıdan diş implantı tedavisi önemlidir.

Diş implantı nedir?

İmplantlar, eksik dişlerin yerine uygulanan ve çene kemiğine yerleştirilen titanyumdan üretilmiş yapay diş kökleridir. Üzerine yerleştirilen sabit ya da hareketli protezlerle doğal diş görünümü ve işlevi sağlanır. Modern implant teknolojileri sayesinde tedavi süreci hem konforlu hem de yüksek başarı oranına sahiptir.

Kimler diş implantı yaptırabilir?

İmplant tedavisi, genel sağlık durumu iyi olan, çene kemiği yapısı uygun olan her bireye uygulanabilir. Ancak tedaviye başlamadan önce mutlaka diş hekiminize;

•Kullandığınız ilaçlar,
•Geçirdiğiniz ameliyatlar,
•Mevcut sistemik rahatsızlıklar (örneğin diyabet, tansiyon),
hakkında eksiksiz bilgi vermeniz gerekir. Bu bilgiler, tedavinizin planlanmasında hayati önem taşır.

20 Yaş Dişleri Neden Gömülü Kalır?

Ağzınızın en arka bölgesinde zaman zaman hissedilen bir ağrı, çiğneme sırasında zorlanma ya da diş etinizde tekrarlayan şişlikler… Sebebi gömülü kalmış bir yirmi yaş dişi olabilir. Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Diş Hekimi Dr. Serap Özdamar, gömülü yirmi yaş dişlerinin nedenlerini, ne zaman çekilmesi gerektiğini ve operasyon süreciyle ilgili merak edilenleri anlattı.

Gömülü diş nedir?

Sürme zamanı geldiği halde çene kemiği içinde veya diş eti altında kalan, ağız ortamına tam olarak çıkamayan dişlere “gömülü diş” adı verilir. Genellikle çenenin en arkasında bulunan üçüncü büyük azı dişleri yani 20 yaş dişleri en sık karşılaşılan gömülü dişlerdir.

Bu dişler bazen hiç sürmez, bazen de yarı gömülü kalır. Bu durum ağız hijyeninin zorlaşmasına, enfeksiyonlara, çürük oluşumuna ve hatta komşu dişlerin zarar görmesi neden olabilir.

Sabahları Çene Arılarının Sebebi Bu Olabilir

Gündelik hayatın temposu, stres ve fark edilmeyen alışkanlıklar bazen sağlığımızı dişlerimizden vurabilir. Özellikle gece uykuda ya da gün içinde farkına varmadan yapılan diş sıkma hareketleri, uzun vadede hem diş yapısında hem de çene fonksiyonlarında ciddi sorunlara yol açabilir. Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Serap Özdamar, bruksizmin belirtilerini, nedenlerini ve doğru tedavi yöntemlerini detaylarıyla sizler için anlattı.

Halk arasında diş gıcırdatma olarak bilinen bruksizm, çiğneme kaslarının kontrolsüz hareketleri sonucu oluşur.Bruksizm, çoğunlukla uyku sırasında meydana gelse de, gün içinde farkında olmadan da yaşanabilir.

Yapılan araştırmalar bruksizmin en önemli nedeninin stres ve anksiyete olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra; kişilik yapısı, maloklüzyon (dişlerin diziliş bozukluğu) gibi dişsel faktörler de önemli rol oynamaktadır.

Çene Eklemi (TME) Ağrısı nedir? Çene Eklemi Ağrısı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Günümüzde birçok kişi çene bölgesindeki ağrılardan, sabahları yorgun uyanmaktan ya da ağız açıklığında kısıtlılıktan şikayet ediyor. Sebebi ise genellikle farkında olunmayan bir sorun: Temporomandibular Eklem (TME) bozuklukları. Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Serap Özdamar, çene eklemi (TME) ağrısı hakkında merak edilenleri anlattı ve önemli uyarılarda bulundu.

TME, kulağın hemen önünde yer alan ve alt çeneyi kafatasına bağlayan küçük ama hayati bir eklemdir. Çiğneme, konuşma, esneme gibi günlük aktivitelerin neredeyse tamamında görev alır. Bu eklem sayesinde çenemizi yukarı, aşağı ve yanlara doğru hareket ettirebiliriz.

TME bozukluklarının belirtileri nelerdir?

Bu rahatsızlık çok çeşitli ve bazen yanıltıcı belirtilerle kendini gösterebilir:

• Çene açarken ya da kapatırken ağrı hissi
• Tıkırtı, çıtırtı veya gıcırdama sesleri
• Kulak ve baş ağrısı
• Ağız açıklığında kısıtlılık
• Çene kilitlenmesi hissi

Bu belirtiler zaman zaman gelip geçici olabilirken, bazı kişilerde yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen kronik bir tabloya dönüşebilir.

Diş Kaplamada Doğru Tercih Ne Olmalı

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Serap Özdamar, cam seramik ve zirkonyum kaplamalar hakkında merak edilenleri yanıtlıyor. Diş estetiği ve sağlığı söz konusu olduğunda en çok tercih edilen yöntemlerden biri porselen kaplamalardır. Ancak kaplama yaptırmayı düşünen hastaların aklında sıkça aynı soru oluşur: “Cam seramik kaplama mı yoksa Zirkonyum mu daha iyi?”

Her iki malzeme de modern diş hekimliğinde hem dayanıklılık hem de estetik açıdan güçlü çözümler sunar. Gülüş tasarımı için her iki malzeme de kullanılabilir. Fakat kullanım alanları ve avantajları hastanın ihtiyacına göre değişir. İşte merak edilen farklar…

1. Estetik farklar

Cam seramik kaplamalar, ışık geçirgenliği sayesinde doğal dişe en yakın görüntüyü verir. Özellikle ön dişlerde estetik kaygısı olan hastalar için idealdir.

Zirkonyum kaplamalar ise daha opak bir yapıya sahiptir. Diş eti uyumu ve uzun ömürlülüğü sayesinde hem ön hem arka dişlerde güvenle kullanılabilir.

Sağlıklı Diş Etleri Güzel Bir Gülüşün Temel Anahtarları

Gülüş estetiği denildiğinde çoğu zaman akla sadece beyaz ve düzgün dişler gelse de, diş eti sağlığı estetik görünümün en önemli parçalarından biri. Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Serap Özdamar, sağlıklı ve simetrik diş etleri olmadan kusursuz bir gülüşten bahsetmenin mümkün olmadığını vurguluyor.

Pembe Estetik nedir?

Dr. Özdamar’a göre, diş hekimliğinde “pembe estetik” olarak adlandırılan yaklaşım, diş etlerinin şekil, kontur ve renginin düzenlenmesini kapsıyor. Bu yöntem yalnızca estetik bir gülüş sağlamayı değil, aynı zamanda diş eti hastalıklarının önlenmesini ve tedavisini de amaçlıyor.

Diş ve kalp arasındaki 'hayati' bağlantı! Kana karışarak zayıf bölgeye yerleşiyor

Diş ve diş eti sağlığı, temiz bir ağız içi yapısına sahip olmanın çok daha ötesinde bir kritik öneme sahip. Öyle ki kalp sağlığını direkt olarak ilgilendirilebiliyor. Düzenli bakımı yapılmadığında ya da çürüklere gerekli müdahale gerçekleştirilmediğinde beklenmedik komplikasyonlar gelişebiliyor. Ağız sağlığının, genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Ağız-Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Serap Özdamar, ağız sağlığı ile kalp hastalıkları arasındaki hayati bağlantıya dikkat çekiyor.

Hilal Gülden Boğazkesen – Posta.com.tr / Ağız sağlığının, genel sağlık üzerinde önemli bir etkisi olduğunu belirten Ağız-Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Serap Özdamar, diş eti hastalıkları ve çürük dişlerin, kalp hastalıkları ile doğrudan ilişkili olabileceğini vurguluyor. İşte tüm detaylar!